İşeme anamnezinde çocuğun yeme-içme alışkanlıkları ve defekasyon alışkanlığı da mutlaka sorgulanmalıdır. Gün boyu ne kadar su içiyor, gündüz mü, gece mi daha fazla su içiyor, tuz ve şekerden yoğun, sudan fakir içecekler mi içiyor?
Dışkılama alışkanlığı mutlaka sorgulanmalıdır. Aileler bazen çocuğun kabız olduğunun farkında olmayabilirler. Bu nedenle sadece “kabızlığı var mı?” sorusu yerine, “her gün defakasyon yapıyor mu?” “günde birden fazla defakasyon yaptığı oluyor mu?” şeklinde sorulmalıdır. Poliklinikte sıklıkla “çocuğunuzun kabızlığı var mı” sorusunu sorduğumuzda yok cevabını almamıza rağmen, ayrıntılı sorguladığımızda çocuğun günlük defekasyon yapmadığını veya günde birden fazla defakasyon yaptığını öğreniyoruz.
Normal bir kişinin günde bir defa zorlanmadan defekasyon yapması beklenir. Günlük defekasyon yapılmaması kabızlık belirtisi olabileceği gibi, günde birden fazla sayıda defekasyon yapılması da kabızlık belirtisi olabilir. Eliminasyon disfonksiyonu olan çocuklar rektumları dolu olmasına rağmen tuvalete gittiklerinde rektuma sığmayan kısmını boşaltıp, tam boşalmadan çıkarlar. Bunun sonucunda günde birden fazla defekasyon ihtiyacı duyarlar. Ancak aile bu davranışı çocuğun kabızlığının olmadığı, barsakların iyi çalıştığı şeklinde yorumlayabilir.
Ayrıca tuvalet eğitimi sırasında çocuğa uygun boyutta tuvalet veya lazımlık ayarlanması önemlidir. Standart tuvaletler yetişkinlerin vücut ölçülerine göre dizayn edildiklerinden çocuklar bu tuvaletlerde rahat oturamazlar. Zaten oyunu, çizgi filmi veya sevdiği bir aktiviteyi bırakıp tuvalet gibi pis kokulu bir yere gitmek zorunda kalan çocuk, burada rahat edemeyince idrarının veya gaitasının tamamını boşaltmak yerine rahatlayacak kadar kısmını yapar ve hepsini boşaltmadan tekrar dışarı çıkar. Bunun sonucunda sık sık tuvalete gitme, gündüzleri az az idrar kaçırma, günde birden fazla defakasyon yapma gibi semptomlar ortaya çıkar.
Davranışsal nedenlerle ortaya çıkan bu semptomların nedeni fark edilip çözülmezse ilaçlarla tedavi edilemez. Öncelikle tuvaletin adaptör veya oturaklarla çocuğa uygun boyuta getirilmesi, klozete oturduğunda ayağını yere basabileceği bir basamak konulması, tuvalete hoşlanacağı koku sıkılması, oynayabileceği küçük oyuncaklarının olması, kısacası çocuğa tuvaletin sevdirilmesi hayatının geri kalan kısmında düzenli barsak alışkanlığı ve işeme alışkanlığı kazanmasını sağlayacaktır. Komplike olmayan gündgündüz veya gece idrar kaçırması olan çocuklar rutin olarak değerlendirmeye alınır. Enürezis noktürnada bazıları 5 yaşından sonra tedavi verilmesini önerirken, bazıları da çocuk için can sıkıcı bir durum olana kadar beklenmesini önermektedirler. Zaten aileler bunun bir problem olduğunu düşünmeye başladığında çocuğunu alıp doktora gelmektedir. Biz polikliniğimizde bu şekilde müracaat eden ailelere çocuğun durumu hakkında bilgi vererek endişelerini gidermeye çalışıyoruz.
Enüretik alarm temin edemeyen ailelere çocuklarına çalar saat almalarını ve çocuğun gece saatin sesine uyanıp tuvalete gitme alışkanlığı kazanmaya çalışmasını öneriyoruz. Bu süre içinde çocuğun kendine güven kazanması amacıyla da desmopressin veriyoruz.
Gündüz idrar kaçırma enürezis noktürnadan daha ciddiye alınması gereken bir semptomdur. İdrarını tam boşaltmamaktan veya geciktirmekten kaynaklanabilir. Bunlar idrar yolu enfeksiyonuna neden olabilir ve enfeksiyonda idrar kaçırmayı artırabilir.
Gündüz idrar kaçırması olan çocuklarda işeme günlüğü de tanıda yardımcı olacaktır. Fonksiyonel mesane kapasitesi, işeme ve idrar kaçırma sıklığı, sıvı alım alışkanlığı konusunda yararlı bilgiler elde edilmesi mümkündür. Ancak ailenin ve çocuğun buna uyum sağlayacak yaş ve kapasitede olması gerekir. Biz pratik uygulamamızda hastalarımıza 3 günlük işeme günlüğü doldurtuyoruz. Poliklinik pratiğimizde, uygun şekilde işeme günlüğü doldurtmak tetkikler içerisinde en zorlandıklarımızdan birini oluşturmaktadır. Ancak düzenli doldurulduğunda ürodinami ihtiyacını ortadan kaldıracak kadar net bilgilere ulaşmak mümkün olmaktadır. İşeme semptomlarının çoğu işeme alışkanlığına bağlı olmakla beraber ciddi problemlerinde idrar kaçırmayla kendini gösterebileceği unutulmamalıdır.
Anamnezde idrar kaçırmanın altında organik bir neden yattığı düşünülüyorsa sebebi araştırılmalıdır. İşeme aralarında sürekli idrar kaçıran bir kız çocuğunda ektopik üreter akla gelmelidir. Spina bifida detrüsör sfinkter dissinerjisi işeme semptomları ile ortaya çıkabilir.
Üriner retansiyon ve zor idrar yapma erkek çocukta posterior üretral valvi düşündürürken; mesanede polip, üreterosel, rabdomysarkom gibi kitle etkisi yapan sebepler her iki cinste de görülebilir. Üroowmetri, işeme sonrası rezidü idrar ölçümü ve üriner ultrasonografi işeme disfonksiyonuyla başvuran tüm çocuklara ilk başvuruda yapılmalıdır. Bunlara ilaveten duruma göre voiding sistoüretrogram (VCUG), retrograd üretrografi, spinal MR ve ürodinamik değerlendirme yapılabilir.
Kaynak: https://www.uroturk.org.tr/urolojiData/Books/407/cocuk-urolojisi-guncelleme.pdf
Etiketler : Tuvaletin Çocuğa Uydurulması